Komşuluk Hukuku Günümüzde şehir hayatının gereği artık toplu yapılarda, çok katlı apartmanlarda yaşıyoruz. Buna bağlı olarak da toplu yaşamanın getirdiği kurallara dikkat edilmesi gerekiyor. Ülkemizde komşuluk hukukuna ilişkin kanuni düzenlemelerin toplu halde yer aldığı müstakil bir mevzuat yoktur. Konuyla ilgili hususlar genel olarak Kat Mülkiyeti Kanunu ve Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanununda dağınık halde düzenlenmiştir. Bunun yanısıra Kabahatler Kanunu’nda da komşuluk hukukuna dair bir takım düzenlemeler vardır. Bunlara ek olarak toplu yapı yönetim planını da sayabiliriz. Yönetim planı toplu yapılarda adeta anayasa niteliğindedir ve bütün kat maliklerini bağlayıcı özelliği vardır. Konuyu toplu halde yaşayan komşuların birbirlerine ve çevreye karşı verdikleri rahatsızlıklar olarak iki ana grupta toplayabiliriz. Bu husustaki esas düzenleme Kat Mülkiyeti Kanununda yer almaktadır. Toplu yapılar olarak adlandırdığımız apartmanlarda veya sitelerde, kat maliklerinin komşularına veya çevreye verdikleri rahatsızlık kanunun 18.maddesinde detaylı olarak düzenlenmiştir. Buna göre; “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna,) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.” Konuyla ilgili diğer bir kaynak da Medeni Kanunumuzdaki hükümdür. Kanunun “Komşu Hakkı” üst başlığıyla,gayrimenkulün “Kullanım Biçimi”ne ilişkin düzenleme olan 737. maddesinde; “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel adete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır. Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır” ifadeleriyle komşuların uyacağı genel çerçeve kanun koyucu tarafından çizilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan ve daha çok kiracıları ilgilendiren bir diğer düzenleme de Borçlar Kanunumuzdadır. Kanunun “Kiracının Borçları”nı düzenleyen 256. maddesinde; “Kiracı, kiraladığı meskeni kullanırken tam bir özenle hareket etmeli ve apartmanda oturanlara karşı yükümlülüklerini yerine getirmelidir”denilerek, kiracıların da uymak zorunda olduğu yükümlülükleri belirlemiştir. Toplu yapı ve apartmanlarla ilgili Kabahatler Kanunu’nda da çeşitli fiiller kabahat olarak belirtilmiş ve cezaları öngörülmüştür. Bunları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz: Sarhoş olarak başkalarının huzur ve rahatını bozacak şekilde davranışlarda bulunmak, Başkalarının huzur ve rahatını bozacak şekilde gürültüye neden olmak, Apartmanın ortak yerlerinde sigara içmek, Çöpleri ortalığa atmak, Apartman sakinlerinin rızası olmaksızın ortak yerlere bez, kağıt ve benzeri afiş ve ilan asmak.
Av. Alper Osman Genç – avukatalpergenc@gmail.com |
868 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |