Hukukumuzda Eşler Arasındaki Mal Rejimi

Mal rejimiyle ilgili hukukumuzdaki esaslı değişiklik 1 Ocak 2002 tarihinde kabul edilen yeni Medeni Kanun ile yapılmıştır. Daha öncesinde Osmanlı-Türk Hukuku’nun İslam Hukuku’ndan gelen geleneği ile mal ayrılığı rejimi geçerli idi. İsviçre Medeni Kanunu’nun iktibas edildiği Cumhuriyetin ilk yıllarında İsviçre’de kanuni mal rejimi olan mal birliği sistemi, Türk toplumunun geleneklerine uymadığı için yasal mal rejimi olarak mal ayrılığı sitemi kabul edilmişti. 

 

Ülkemizdeki Yasal Mal Rejimi

Avrupa ülkelerinde 1980’li yıllarda yapılan değişikliklerden sonra bizde de 2002 yılında kabul edilen düzenlemeyle yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma sistemi getirildi. Türk Medeni Kanunu 218.maddesindeki hükme göre; “Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar”. Kanunun 219.maddesinde de edinilmiş malın tanımı yapılmış ve hangi malların edinilmiş mal sayılacağı belirtilmiştir. Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. 

 

Edinilmiş Mallar

Buradan hareketle kanunda bir eşin edinilmiş malları; çalışmasının karşılığı olan edinimler, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, kişisel mallarının gelirleri ve edinilmiş malların yerine geçen değerler olarak ifade edilmiştir. 

 

Kişisel Mallar 

Kişisel mal ise, eşlerden birinin yalnızca kişisel kullanımına yarayan eşya ile esasen mal rejiminin başlangıcında eşlerden birinin mülkiyetinde bulunan mallar, aileden miras kalan veya karşılıksız kazanma ile elde edilen değerler, manevi tazminat alacakları ve malvarlığında halen mevcut olmayan kişisel malların yerine geçen değerler olarak belirlenmiştir. 

 

Farklı Mal Rejimi Seçilmesi 

Kanuni düzenlemeye ve yürülükteki sisteme göre, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Yani eşler hiçbir sözleşme yapmazsa otomatik olarak edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olur. Bunun yanı sıra şayet eşler isterse farklı bir rejimi de seçebilirler. Bunun için noterde mal rejimi sözleşmesi yapılmalıdır. Bu sözleşme, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Nikah sırasında nikah memuruna da farklı tercih beyan edilebilir. Eşler, istedikleri mal rejimini kanunda yazılı sınırlar içinde serbestçe seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.

 

Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminde, evlilik birliği sırasında alınan malların edinilmiş mal olduğu karinesi vardır. Aksini iddia eden eş, bu malvarlığı değerinin kişisel malı olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Bu sistemde eşler herhangi bir boşanma durumunda, evlilik birliği içinde edinilmiş malları yarı yarı paylaşır. Mal ayrılığı rejiminde ise eşlerden herbirinin kendi malvarlığı vardır. Eşler bu malvarlıkları üzerinde yönetim ve tasarruf haklarına sahiptir. Boşanma durumunda her eşin ne kadar malı varsa onu alır.

 

 

Av. Alper Osman Genç – avukatalpergenc@gmail.com

  
811 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın