Hukukumuzda Yardım Nafakası Müessesesi

Toplumun huzurlu olabilmesi için toplumu meydana getiren ailelerin huzurlu olması gerekir. Ailedeki fertlerin huzurlu olması gerekir. Ailenin mutluluğunda ise fertler arasındaki birlik beraberlik ve dayanışma duygusu çok önemlidir. Fertler güvenlik ve yardım noktasında ailesine ihtiyaç duyar. Dışarıya karşı ailesindekilerden yardım bekler. İşte bu düşüncelerden hareketle aile bireylerinin birbirlerine yardımla mükellef oldukları fikri kabul görmüş ve mevzuatımızda düzenlenerek hukuk sistemimizde normatif bir değer haline gelmiştir.  

 

Mevzuatımızda Yardım Nafakası 

Yardım nafakası, Türk Hukuku’nda yeni değildir. Osmanlı Devleti zamanında yapılan düzenlemeler zaman içinde şekil değiştirerek en son halini bugünkü Medeni Kanunumuzda almıştır. Türk Medeni Kanunu (TMK) md.364’de “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür” hükmüyle yardım nafakası kurumu düzenlenmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere ‘Yardım Nafakası’; yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşecek kişilere ana-baba, çocuklar veya kardeşleri tarafından yapılacak olan para yardımıdır. Yukarıda da dile getirdiğimiz üzere yardım nafakasının temelinde aile içi dayanışma ve yardımlaşma felsefesi vardır. Günümüzde sosyal devlet olmanın bir gereği olarak bu durum mevzuatımızda yer bulmuş ve aile fertleri açısından kanuni bir yükümlülük haline gelmiştir. 

 

Yardım Nafakası Yükümlülüğü

TMK md. 364 hükmüne göre yardım nafakası yükümlüleri, altsoy-üstsoy ve kardeşlerdir. Buna göre birlikte yaşayıp yaşamadıklarına bakılmaksızın ve hangi dereceden olursa olsun kişilerin üst soyu ile alt soyunun ve kardeşlerinin nafaka hak ve yükümlülükleri vardır. Objektif kriterlere göre yoksulluğa düştüğü değerlendirilen kişiler altsoyu, üstsoyu veya kardeşlerinden yardım nafakası talebinde bulunabilir. 

 

Yardım Nafakasının Şartları 

Bir kişinin ilgililerden yardım nafakası talebinde bulunabilmesi için öncelikle yoksulluğa düşmüş olması şartı vardır. Yoksulluk ise geçinebilmesi için gereken asgari şartların başkalarının yardımı olmaksızın sağlayamaması halidir. Bu husus objektif olarak değerlendirilir. İkinci olarak nafaka talebinde bulunan kişinin iyi niyetli olması şartı vardır. Buradan anlaşılan husus kişinin tembellikle değil de bütün çabalarına rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayamamış olması halidir. Kötüniyetle yardım nafakası talebinde bulunan kişilerin talebi reddedilir. Diğer bir şart ise yardım nafakası talep edilecek kişinin ekonomik olarak ödeme gücünün olması halidir. Maddi durumu iyi olmayan ve ödeme gücü bulunmayan kimseden nafaka istenemez. TMK md 364/2 hükmünde, kardeşlerin nafaka yükümlülüklerinin refah içinde bulunmalarına bağlı olduğu belirtilmiştir. Buradan anlaşılan husus kardeşler arası nafaka talebinde; nafaka talep edilen kardeşin sadece ödeme gücünün olması değil aynı zamanda refah içinde bulunması şartı aranmıştır. 

 

Yardım Nafakası Davası 

Yardım nafakası davası, kişinin yerleşim yeri aile mahkemesinde açılır. Davada talep, geçinmek için gerekli miktarın karşı taraftan istenmesidir. Dava açılırken dikkat edilmesi gereken husus mirasçılıktaki sıranın göz önünde bulundurulmasıdır. Buna göre davada talep ilk olarak talepte bulunanın çocuklarına (altsoyu), daha sonra anne ve babasına (üstsoyu); üçüncü sırada ise refah içinde bulunması şartıyla kardeşlerine ve en son olarak sağ olmaları durumunda büyükanne ve büyükbabasına yöneltilecektir. Yardım nafakası için hükmedilecek rakamda üst sınır talepte bulunanın geçimi için gerekli asgari tutar olarak belirlenir. Talepte alt sınır ise nafaka borçlusunun ödeme gücüne bağlıdır. Nafaka borçlusunun ödeme yapacağı miktar her halükarda kendi ödeme gücünü aşamaz. Hükmedilen nafakanın ödeme gücünü karşılamaması halinde diğer nafaka yükümlülerine başvuruda bulunulur. Yardım nafakası talebiyle dava açılırken nafaka hükmedilene kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi talep edilebilir. Yardım nafakası, yoksulluğun sona ermesi veya taraflardan birinin ölümü ile son bulur. Yardım nafakası mirasçılara intikal etmez. 

 

Av. Alper Osman Genç – avukatalpergenc@gmail.com

  
811 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın