Dün sosyal medyada görünce gerçekten çok üzüldüğüm ve mesleğim adına utandığım bir konuda iki satır yazıp en azından sorumluluğumun gereğini yapmak istedim. Bugünkü gazetelerde de konuyla ilgili haber var. Mutlaka dikkatinizi çekmiş, görünce yüreğiniz sızlamıştır. Hele ki o videoyu izlediyseniz… 

Beykoz Kavacık’ta otopark tartışmasından çıkan ve 45 yaşında bir adamın karısı dahil onlarca kişinin gözleri önünde defalarca bıçaklandığı olaydan bahsediyorum. Gözü dönmüş değnekçinin yaptığı vahşete karşılık 6 ay sonra tahliyesi ancak adalet duygusunu yaralar, insanların adliyeye olan güvenini sarsar. 

Tabii ki dosyanın içeriğine vakıf değilim ama görünen köy kılavuz istemez. Ortada çok net bir görüntü var. Gözü dönmüş elinde bıçak olan birisinin yaptığı eylem var. Bu eylemin video görüntüleri var. Olayın olduğu zaman zaten ortalık yeterince çalkalandı ve zanlı ancak iki hafta sonra yakalandı.  

Şimdi gelelim olayın ceza muhakemesi boyutuna. Adamın işlediği fiil ceza kanunumuzdaki kasten yaralama suçu. TCK 86.maddeye göre kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gördüğünüz gibi suça tanımlanan cezanın alt sınırı bir yıl hapis cezasından başlıyor. Maddenin devamında ağırlaştırıcı haller düzenlenmiş ve aynen şu şekilde ifade edilmiş: “Kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır”

Burada iki husus dikkati çekiyor. Birincisi bu suçun soruşturması mağdurun şikayetine bağlı değil. İkincisi de suçun silahla işlenmesi ağırlaştırıcı hal olarak düzenlenmiş ve cezanın yarı oranında artırılması öngörülmüş. 

Yani kabaca baktığımız zaman, zaten videoyu izleyince bıçaklayan şahsın ruh halini ve kişiliğinin nasıl olduğunu anlamak için uzman psikolog olmaya gerek yok; failin en azından alt sınırdan bile bir buçuk yıl hapis cezası alması hali sözkonusu. Kaldı ki, adamın bıçağı rasgele sallaması, yaralanan şahsın durumu, vücudundaki hasar vs gözönüne alındığında ortadan ceza verilecek olsa 2 yıl esas ceza 1 yıl da ağırlaştırıcı halden toplam 3 yıl ceza alması söz konusu oluyor. Böyle bir durumdaki birini 6 ay sonra tahliye etmenin ne demek olduğunu anlayamadım. 

Ayrıca değnekçinin sabıka geçmişi ile ilgili eğer gazetelerde yer alan haberler doğruysa zaten suç dosyası kabarık bir şahıstan bahsediyoruz. Bu kişi daha önce de başka suçlardan içeri alınmış, ve denetimli serbestlikle dışarı salınmış. Yürürlükteki Ceza Muhakemesi Kanunumuza göre denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklar ve şahsın tekrar içeri girmesi gerekir. 

Burada insanın aklına hemen şu soru geliyor: Türkiye’de kanun mu yok, kanunu uygulayan ehil uygulayıcılar mı yok? 

Avukat Alper Osman Genç – 23/11/2018

Yorumlar