İşçilerin ücretli yıllık izin hakkının temelinde Anayasamızın çalışanlara tanıdığı dinlenme hakkı (50.madde) bulunmakta ve yasal düzenleme bu noktaya dayanmaktadır.
Yıllık Ücretli İzin
4857 sayılı İş Kanunu'nun 53 ve devam eden maddelerinde düzenlemiş olan çalışanların yıllık ücretli izin hakkıyla ilgili hükümler emredici niteliktedir. Fiilen işe başladığı tarihten itibaren deneme süresi de dahil olmak üzere en az bir yıl çalışan işçiler, yıllık ücretli izne hak kazanır. Bu haktan vazgeçilemez ve izin süresi içinde de işçinin ücretli başka bir işte çalışma yasağı vardır. İşçi, her hizmet yılına karşılık hak ettiği yıllık ücretli iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır. Yıllık ücretli iznin kazanılması için gerekli olan bir yıllık çalışmanın işverenin aynı işyerinde yapılması şart değildir. Aynı işverene ait bir veya biden fazla işyerinde çalıştığı süreler birleştirilerek hesaba katılır.
İzin Zamanı Konusunda Yetki İşverende
Kanundaki düzenleme ve yerleşik Yargıtay uygulamaları ışığında, kural olarak yıllık izin zamanı işveren tarafından belirlenir ve işçi kendi isteğine göre tatil planı yapamaz. Yargıtay'a göre, işçi izin tarihini dilediği gibi belirleyerek istediği zaman izne ayrılamaz. Bu husustaki yetki işverene aittir. Yıllık ücretli iznin kullandırılmasının şekil ve zamanı işverenin yönetim hakkı kapsamında işverenin insiyatifindedir. İş sözleşmesi, personel yönetmeliği gibi taraflarca belirli tarih ve şekiller kararlaştırılmamış ise işçinin ne zaman ücretli izne çıkarılacağını belirleme yetkisi işverene aittir. Bu kapsamda yıllık ücretli izinlerin kullandırılmaması kural olarak işçiye haklı fesih imkanı vermez. İşçinin çalıştığı işyerine izin dilekçesi doldurup bırakması kendisine izin verileceği anlamına gelmez. İşyerinde eskiden böyle bir uygulama olması da işçiye böyle bir hak sağlamaz. Ancak işveren izin zamanı konusundaki bu yönetim hakkını diğer hususlarda olduğu gibi iyi niyet kuralları içerisinde kullanmak zorundadır. Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'ne göre, izin çizelgesinin hazırlanmasında işçinin talebine uyulması zorunlu değildir fakat istekler mümkün olduğunca göz önünde bulundurulur. Aynı tarihe veya döneme rastlayan izin isteklerinde işyerindeki kıdem ve bir önceki yıl iznin kullanıldığı tarihe göre öncelik belirlenir.
İzin Cetveli
Kanundaki düzenlemeye göre, her işveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir bir kayıt tutmak zorundadır. İşçilerin izinlerini bu şekilde işverence yapılan plana göre kullanması mümkündür. Talebe rağmen izin verilmemiş olması işçi için haklı fesih nedeni sonucunu doğurmaz. Yargıtaya göre, kanuni düzenleme uyarınca usulüne uygun bir kayıtla iznin kullandırıldığını ispat edemeyen işveren yıllık izin ücretinden sorumlu olur.
Av. Alper Osman Genç - İstanbul Barosu
avukatalpergenc@gmail.com