Kimyasal hadım, temel prensip itibariyle tecavüzcüye belli periyotlarla hormon enjekte edilerek cinsel dürtülerinin yok edilmesine dayanan bir yöntemdir.

Cinsel suçlarla mücadelede ve özellikle tecavüzde caydırıcı bir rol oynaması sebebiyle dünya genelinde birçok ülkede resmi olarak uygulanmaktadır. Kimyasal özelliği dolayısıyla diğer hadım etme yöntemleri gibi penis veya testislerin kesilmesine dayanmayıp düzenli ilaç kullanımıyla uygulanan bir hadım etme yöntemidir. Kimi zaman bir tedavi metodu olarak sunulan, kimi zaman ise başlı başına bir ceza olarak uygulanan kimyasal hadımın çalışma prensibi ise tecavüzcüye belli periyotlarla hormon enjekte edilerek cinsel dürtülerinin yok edilmesine dayanıyor. Hormonların enjeksiyon ile verildiği ülkeler olduğu gibi haplarla verilen ülkeler de var. Uygulamada farklılıklar bulunsa da temelde hedef aynı, suçlunun cinsel hormonlarının işlevsiz kalması.

Kimyasal hadım yöntemi ABD’de 1966’da Kaliforniya’daki ilk cezadan beri Georgia, Iowa, Louisiana, Montana, Oregon, Teksas ve Wisconsin eyaletlerinde aktif olarak uygulanıyor. İsveç, Danimarka ve Kanada gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde kimyasal hadım gönüllü olarak uygulanıyor. 2011’de Rus Parlamentosu 14 yaş altındaki çocukları istismar edenlerin kimyasal olarak hadım edilmelerine yönelik bir yasa çıkardı. 2011 yılından itibaren 16 yaş altına yapılan cinsel istismarlarda kimyasal hadım uygulayan Güney Kore 2016 yılından itibaren cinsel istismarda yaş veya başka bir şart gözetmeden her yaşı ve cinsiyeti kapsayacak şekilde cezayı genişletti.

Öte yandan tıp çevreleri, kimyasal hadımın tek başına söz konusu suçları önleme noktasında yeterli olamayacağını düşünüyor. Cinsel davranışların sadece istekle ilgili olmadığını belirten uzmanlar uygulamanın caydırıcılığı konusunda endişeli. Yapılan çalışmalarda ilaç kesildiği anda testosteron seviyesinde ciddi bir artış olduğu gözlemlendiğini de vurgulayan uzmanlar, özellikle suçluların kimyasal hadım uygulaması sırasında ilaveten testosteron hormonu alma riskine dikkat çekiyor.

Kaynak: Habertürk

Yorumlar