Uçak yolculuğunda bagajın kaybolması – Tazminat davasında görevli mahkeme…

Yargıtay tarafından verilen emsal kararda, uçak yolculuğu sırasında bagajı kaybolan yolcunun tazminat talebini tüketici mahkemesinde dava etmesi gerektiği belirtildi. Yurtdışından uçakla İstanbul Atatürk Havalimanı’na gelen fakat bagajların içinde çocuk pusetini bulamayan yolcunun havayolu şirketinden manevi tazminat istemine ilişkin davada daha önce Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin temyiz incelemesine konu oldu.

Yüksek Mahkeme’nin incelemesinde, uyuşmazlığın havayolu şirketi ile yolcunun arasındaki yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olduğu ifade edilerek; söz konusu ilişkinin tüketici işlemi olduğunun altı çizildi. Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunun kaydedildiği Yargıtay kararında, HMK'nın 1. Maddesine göre görev hususunun kamu düzenine dair olduğu ve yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği belirtilerek, ‘Somut olayda; davanın açıldığı 24.11.2014 tarihi itibariyle 6502 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi sebebiyle tüketici, davaya konu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir’ denildi.

 

YARGITAY KARARI

 

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO:2016/2518

KARAR NO: 2017/4773

KARAR TARİHİ: 27.9.2017

 

HAVA YOLU İLE YOLCU TAŞIMA İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLANAN BAGAJ KAYBOLMASI NEDENİ İLE TAZMİNAT DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME TÜKETİCİ MAHKEMESİDİR.

 

Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 30/11/2015 tarih ve 2014/1234-2015/907 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

KARAR

 

Davacı vekili; müvekkilinin diş hekimi olup eşi ve 2 küçük çocuğu ile birlikte davalının Frankfurt-... seferini yapan uçağıyla saat 22.30 civarında Atatürk Havalimanı'na iniş yapıldığını, valizlerini aldığını ancak çocuk pusetini ilgili bölümde uzunca süre beklemesine rağmen teslim alamadığını, personelin kaba ve ilgisiz tavırlarıyla karşılaştığını, uzun bir süre havalimanında beklemek zorunda kaldıklarını, bu süreçte yorulan çocukların düşerek yaralandığını, saatlerce puset hakkında bilgi alamadıklarını ve bekletildiklerini, en sonunda pusetin uçağa hiç konulmadığı bilgisinin verildiğini, davalının taşıma hizmetini gereği gibi vermediğini ve müvekkilinin ailesi ile birlikte mağdur edildiğini ileri sürerek 20.000,00 TL manevi tazminatın 08.12.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili; bebek arabasının 11.12.2013 tarihinde teslim edildiğini, bagaj teslimi sırasında yaşanan aksaklıktan dolayısıyla yardımcı olunmaya çalışıldığını, ancak davacının agresif tutumuyla karşılaşıldığını, bagajın teslim edilememesinin manevi tazminat gerektirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının eşi ve çocuklarıyla havalimanına indikten sonra valizlerini aldığı ancak uzun bir süre bebek pusetini bekledikleri, kendilerine açıklama yapılmaması sebebiyle saatlerce havalimanında pusetin teslim edilmesini beklediği, daha sonra anlaşıldığı üzere pusetin hiç uçağa alınmamış olduğu bilgisinin verildiği, bu bilginin daha önce verilseydi davacı ve ailesinin beş saat kadar beklemek zorunda kalmayacağı, davacının uzun bekleyiş sonucu yaşama keyfinin ve sevincinin azalmasına neden olunduğu, bunun sonucu da manevi yönden acı çektiği ve davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 6.000,00 TL manevi tazminatın 08.12.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

 

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

 

1-)Dava havayolu ile yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.

 

28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Kanun'un 3/k maddesinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı maddesinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun'un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun'un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK'nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine dair olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.

 

Somut olayda; davanın açıldığı 24.11.2014 tarihi itibariyle 6502 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi sebebiyle tüketici, davaya konu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

 

2-) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenler kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan sebeple davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının istemi halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

  
1936 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın