Karısı Tarafından Aldatılan Kocaya Manevi Tazminat… Yargıtay, aldatılan kocanın boşanma davası neticesinde, kişilik hakları zedelendiği gerekçesiyle manevi tazminata hak kazanacağına hükmetti. Yargıtay 2.Hukuk Dairesi içtihatına konu olan olay Eskişehir’de yaşandı. Yerel mahkeme; kendisi işte ve nöbette iken karısı tarafından aldatılan kocanın manevi tazminat talebini yerinde görmeyerek reddetti. Mahkemenin hükmünü temyiz eden davacı koca, kendisinin kusursuz olduğunu iddia ederek manevi tazminat talebini yineledi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay, dosya içeriğiyle kadının kocasını aldattığının sabit olduğunu ve bu durumun kocanın kişilik haklarını zedelediğini vurgulayarak, ‘davalının son üç yıldır zaman zaman X isimli şahsı, kocası işte ve nöbette iken zaman zaman evine alıp cinsel ilişkide bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının gerçekleşen bu davranışı kocanın kişilik haklarını zedeleyici niteliktedir. Davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davacının manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır’ şeklinde yerel mahkeme kararını bozdu. Medeni Kanun’un 174/2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar para isteyebileceğini hüküm altına alıyor.
İçtihat Metni: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 200614066 E. , 2007/1843 K. MAHKEMESİ: Eskişehir 2. Aile Mahkemesi TARİHİ: 25.05.2006 NUMARASI: 750-426 DAVA TÜRÜ: Boşanma TEMYİZ EDEN: Davacı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve çocuk ... için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillerden davalının son üç yıldır ... isimli şahsı, kocası işte ve nöbette iken zaman zaman evine alıp cinsel ilişkide bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının gerçekleşen bu davranışı kocanın kişilik haklarını zedeleyici niteliktedir. Davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davacının manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davacı tarafından, evlilik birliği içinde dünyaya gelen 22.12.2002 doğumlu ... isimli çocuk hakkında soybağının reddi davası açılmıştır. Dava sonucunda soybağının reddine karar verilmesi halinde, bu hüküm geçmişe etkili olarak sonuç doğuracaktır. Bunun sonucu olarak davacının bu çocuğa karşı bakım yükümlülüğü kalkacaktır. Bu bakımdan, açılmış olan soybağının reddi davasının sonuçlanmasının beklenmesi ve hasıl olacak sonucu uyarınca davacının nafaka ile yükümlü tutulup tutulamayacağına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.02.2007 Salı |
1899 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |