Yargıtay’dan hakaret suçuyla ilgili önemli bir karar çıktı. Stajyer olarak bulunduğu icra dairesinde icra memuruna, "lütfen terbiyesizlik yapmayın" şeklindeki ifadesi dolayısıyla hakkında hakaret suçundan dava açılan avukatın sözlerinin hakaret suçunu oluşturmadığı ve ağır eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Yargıtay 18. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, Türk Ceza Kanunu (TCK) 125.maddede düzenlenen Hakaret suçuyla ilgili önemli bilgilere de yer verildi.
Yüksek Mahkeme kararında; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunmak istenen hukuki değerin, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olduğunun altı çizilerek, söz konusu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çekildi. Kararda; ‘Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir’ ifadelerine yer verildi.
Sanık Stajyer Avukatın kullandığı ifadelerin bu boyutta olmadığının vurgulandığı kararda, sarfedilen sözlerin ancak ağır eleştiri ve kaba hitap tarzı olarak sayılabileceği belirtilerek; "lütfen terbiyesizlik yapmayın" şeklindeki ifade ve sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığına ve bundan dolayı da hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına hükmedildi.
T.C.
YARGITAY
18. CEZA DAİRESİ
ESAS NO. 2015/32585
KARAR NO. 2016/15898
KARAR TARİHİ. 12.10.2016
HAKARET, STAJYER AVUKATIN İCRA MEMURUNA HİTABEN "LÜTFEN TERBİYESİZLİK YAPMAYIN" SÖZLERİ HAKARET SUÇUNU OLUŞTURMAZ.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-) Sanık hakkında tehdit eyleminden verilen beraat kararının usul ve Kanuna uygun olduğu,
Anlaşıldığından, katılan ... , O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...'ın tehdit suçuna dair olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-) Hakaret suçundan kurulan hükümde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanığın, suç tarihinde, stajyer avukat olarak bulunduğu icra dairesinde, katılan icra memurunun kendisinden ısrarlı bir şekilde dosya atmasını istemesi üzerine çıkan tartışmada, katılana hitaben söylediği kabul edilen "lütfen terbiyesizlik yapmayın" şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılana yönelttiği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri, ve kaba hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi,
Kabule göre;
a- Hakaretin haksız fiile tepki olarak işlendiğinden bahisle sanık hakkında 5271 Sayılı CMK'nın 223/4-c. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, anılan maddenin 4-d fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
b-) Hakaretin haksız fiile tepki olarak işlenmiş olması nedeniyle, TCK'nın 129/1. maddesine göre ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilmesi, suç ve suçluluğu ortadan kaldırmayacağından, CMK'nın 328. maddesi uyarınca sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve katılan ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmeyerek, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kaynak: kararara.com