BANKANIN OBJEKTİF ÖZEN BORCU -HESABIN GÜVENLİĞİNDEN SORUMLULUK

YARGITAY 11. Hukuk Dairesi        

ESAS: 2016/12223  

KARAR: 2018/1072 

KARAR TARİHİ: 14/02/2018


"İçtihat Metni"

....

Taraflar arasında görülen davada... verilen 06/04/2016 tarih ve 2015/21-2016/410 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan hesabının şifresinin kırılarak, bilmediği bir şekilde hesabından başka bir hesaba 3.700,00 TL nakit havalenin yapıldığını, Şikayetçi olunduğunu, davalı bankanın gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek 3.700,00 TL'nin 09.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili bankanın güvenlik konusunda üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirdiğini, internet bankacılığı işlemlerinde müşterinin kayıtlı cep telefonuna sms ile tek kullanımlık ve süreli şifre uygulamasının kullanıldığını, davacının kusurlu davranışları ile zarara sebebiyet verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın kendisinin koruyucu himayesine sığınarak, kendisine güvenerek tasarruflarını emanet eden müşterilerin mevduatını her ne şekilde olursa olsun korumak ve onun zarar görmesini önlemek için her türlü önlemi almak zorunda olduğu, bankaların objektif özen borcu altında bulunduğu, davacının kasıtlı olarak şifresini 3. kişiye verdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 189,75 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.